Seçim Akademisi - TRT TÜRK: “SEÇİM AKADEMİSİ” - “Partilerin; Sosyal Vaatler’i ve Sosyal Politikalar'ı”

Yayın Raporu: 04.05.2011

“12 Haziran Seçimi için Partilerin Sosyal Vaatler”

SOSYAL VAATLER
   1. 3 parti de yoksul vatandaşlara önemli vaatlerde bulundu. Profesörler vaatleri analiz ediyor
   2. *AK Parti ‘100 bin yoksula 100 TL’ye ev verecek, yeni çiftler de 25 yıl vadeli evsahibi olacak
   3. *CHP’DEN AİLE SİGORTASICHP 600 TL’lik aile sigortası yapacak. Rakam engelli ve çocuk sayısına göre 1250 TL’ye çıkacak
   4. *MHP’DEN HİLÂLKART
         MHP yoksullara vereceği Hilâlkart ile alışveriş imkânı sağlayacak

SOSYAL YARDIMLAR
   1. *AK Parti, tüm sosyal yardımları tek çatı altında toplayacak,
   2. *CHP AS-KUR’u kuracak.
   3. *MHP, muhtaç durumda olan her ailenin en az bir ferdine iş sözü veriyor

Seçime girecek partilerin ekonomiden yeni anayasaya, sosyal güvenlikten sağlık politikalarına, eğitimden dış politika vaatlerine uzanan seçim bildirgeleri Türkiye’nin önde gelen akademisyenleri tarafından mercek altına alınıyor. Bu vaatler neler, ne kadar gerçekçiler? Liderler verdikleri sözleri tutulabilecek mi? Gündemin bu sorularına en bilimsel yaklaşım TRT TÜRK ekranında SEÇİM AKADEMİSİ programında…

Dün gece TRT TÜRK’te; (TSİ) 21:00’de Türkiye’nin önde gelen üç akademisyeni partilerin Sosyal Vaatler’i değerlendirdi. İşte dün geceki profesörlerin vaatleri tek tek masaya yatırdığı hararetli seçim öncesi akademik analizlerin özeti...

Konuklarımız;

· PROF. DR. MURAT FERMAN

Işık Üniversitesi Rektör Yardımcısı

· PROF. DR. SUUT DOĞRUEL

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi

· PROF. DR. DURMUŞ DÜNDAR

Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi

Zafer Elgin moderatörlüğünde, seçim vaatlerini bilimsel bir bakış açısı ve yüksek bir entelektüel yaklaşım ile analiz ettiler.

VAATLERİN GERÇEKLEŞMESİ BİR ZARURET!

Prof. Dr. Suut Doğruel, değerlendirmelerinde, partilerin ilan ettikleri vaatlerin gerçekleşmesinin artık bir zaruret olduğunu, geri adım atılamayacağını ve toplumda yaratılan taleplerin öyle ya da böyle mutlaka karşılanmak zorunda olduğuna işaret etti.

Prof. Dr. Doğruel’e göre, vaatler için kaynak bulunması aşamasında Türkiye’nin önünde ciddi bir engel çıkmaz çünkü gerçekleştirilecek projelerin finansmanını bulmak, akılcı iktisat politikaları ile mutlaka bulunabilir…

Doğruel, Türkiye’de ortalama refah düzeyinin artmasının her bireye iş garantisi olarak yansıyacağının göstergesi olmadığını, dolayısıyla gelir artırıcı büyüme politikalarının gelir paylaşımında yaratacağı muhtemel aksaklıkların ancak sosyal devlet yaklaşımlarıyla çözülebileceğini anlattı.

ESAS ÖNEM, REFAHIN ‘SÜRDÜREBİLİRLİĞİ’NDE!

Prof. Dr. Murat Ferman değerlendirmelerinde, 12 Haziran 2011 seçimleri vaatlerinin, öncekilerle kimi ortak noktalar taşımakla birlikte öne çıkan farkların başında, partilerin Türkiye’nin sosyolojik gelişimini en ideal biçimde yansıtan (işsizlikle, aşsızlıkla ve eşsizlikle) uğraşan yeni sosyal modeller çizdiğinin açıkça görüldüğünü aktardı.

Prof. Dr. Ferman’a göre, partilerin bu yeni ve farklı yaklaşımları aslında eski ve köklü sosyal yaklaşımların biraz daha rafine hale getirilmesi ve bütünleştirilmiş bir eksende bir defa daha gündeme getirilmek istenmesi şeklinde de yorumlanabilir.

Ferman, insana üretmenin ve katma değer yaratmanın yaşacağını, toplumlar için ekonomik büyüme politikalarında esas önemin, refahın ‘Sürdürebilirliği’nde olduğunu önemle vurguladı…

SOSYAL DEVLET VATANDAŞINA AZAMİ ÖLÇÜDE OLANAK SUNAR!

Prof. Dr. Durmuş Dündar değerlendirmelerine, sosyal devlet olabilmenin altında yatan temel etkenin, devlerin vatandaşına azami ölçüde olanak sunabilmesi olduğunun altını çizerek başladı.

Prof. Dr. Dündar’a göre, Türkiye’de sosyal devlet olunabilirliği daha çok gelir dağılımının adaletli olarak yapılabilmesiyle bağlantılı. Bunun ilk olarak çok düşük olan tasarruf uygulamaları ile başlatılabileceğini aktardı.

Dündar, gelir dağılımını sağlamada en sık başvurulan uygulama olan dolaylı ve doğrudan vergilere ağırlık verilmesi olduğunu anlatarak, bu yaklaşımın sosyal devleti inşa eden en hayati özelliklerin balında geldiğini belirtti.