SEÇİM AKADEMİSİ : “Partilerin DIŞ POLİTİKA vaatleri”

Yayın Raporu: 09.05.2011

Konumuz:
“Partilerin DIŞ POLİTİKA vaatleri”

Türkiye’nin önde gelen Uluslararası İlişkiler profesörleri partilerin,
LADİN OPERASYONU’ndan FÜZE KALKANI konusuna,
ARAP DÜNYASI AYAKLANMALARI’ndan - ABD ve AB İLİŞKİLERİ’ne dek
TÜM VAATLERİNİ ve YAKLAŞIMLARINI
analiz etti…

Seçime girecek partilerin ekonomiden yeni anayasaya, sosyal güvenlikten sağlık politikalarına, eğitimden dış politika vaatlerine uzanan seçim bildirgeleri Türkiye’nin önde gelen akademisyenleri tarafından mercek altına alınıyor. Bu vaatler neler, ne kadar gerçekçiler? Liderler verdikleri sözleri tutulabilecek mi? Gündemin bu sorularına

EN BİLİMSEL YAKLAŞIM

TRT TÜRK ekranında

‘SEÇİM AKADEMİSİ’nde!...

Dün gece TRT TÜRK’te; (TSİ) 19:15’te Türkiye’nin önde gelen iki akademisyeni partilerin Dış Politika Vaatleri’ni değerlendirdi. İşte dün akşamki, profesörlerin vaatleri, tek tek masaya yatırdığı hararetli seçim öncesi akademik analizlerin özeti...

Konuklarımız;

PROF. DR. MUSTAFA AYDIN

Kadir Has Üniversitesi Rektörü

PROF. DR. NURŞİN ATEŞOĞLU GÜNEY

Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi

Zafer Elgin moderatörlüğünde,

seçim vaatlerini BİLİMSEL BAKIŞ açısıyla ve ENTELEKTÜEL YAKLAŞIMla

analiz ettiler.

TÜRK DIŞ İŞLERİ, SAHADA ve HAREKETLİ

Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney değerlendirmelerinde, yakın zamanda El Kaide liderinin yakalanarak öldürülmesiyle tüm dünyada dengelerin kökten değişeceği beklentisinin oluştuğunu ancak terör tehlikesinin ortadan bütünüyle kalması mümkün olmadığını düşündüğünü anlattı. Çünkü terör aslında bir fikir mücadelesi…

Prof. Dr. Ateşoğlu, Suriye’deki olaylara çok temkinli yaklaşıyor çünkü mevcut yönetimden sonra bölgede neler olacağı tümüyle belirsiz ve ortalık toz duman. Türkiye’nin bu konuda takındığı sakin devlet politikası yadırganmamalı diyerek tespitlerini dile getirdi.

Ateşoğlu Türkiye’nin bir böle ülkesi olarak (Dış İşleri Bakanlığı) idaresinde, sahada hareketli olmasını ve belirli devletlerle ve hatta devlet dışı aktörlerle de bağlantı kurmasını yapıcı bulduğunu ve desteklediğini anlattı…

ARABULUCULUK ROLÜ DOĞAL ANCAK HER SORUN İÇİN GEÇERLİ OLMAMALI

Prof. Dr. Mustafa Aydın değerlendirmelerinde, Avrupa Birliği’nin(AB) her hangi bir konuda Türkiye’ye baskı yaparak bir sonuç alma olasılığı bulunmadığını, üyelik durumumuzun muhtemelen 2012 sonrasında aranacak yeni çözümlerle şekilleneceği düşüncesinde olduğunu aktardı.

Prof. Dr. Aydın, Kıbrıs konusunda da, en sert gözüken parti yaklaşımlarında bile, iki kurucu devletin ortaklığına dayalı (yeni ve başka) bir devletten söz edildiğini, bunun da en uzlaşmaz görünen bakış açısının bile Kıbrıs’ta ortak bir çözümden yana olduğuna işaret ettiğini anlattı.

Aydın, Türkiye’nin Ortadoğu’da ve tüm yakın coğrafyada etkin bir arabuluculuk rolünü üstlenmesi doğal olduğunu ancak işin içinde çok fazla bulunmanın ve her sorunda bir çözüm üretmeye çalışmanın zararları da bulunabileceğini söyledi.